11 Kasım 2018 Pazar

Fry

-Cennetin kapılarından geçtin ve tanrı ile karşı karşıyasın.
Ona, o şeye ne söylerdin?

-Çocuklarda kemik kanseri mi? Gerçekten mi?
Bunu nasıl yapabilirsin? Sebebinin biz insanlar dahi olmadığı bu kadar acı ve ızdıraba sahip bir dünyayı nasıl yaratabilirsin? Bu doğru değil. Bu düpedüz kötülük.
Neden bu kadar adaletsizlik ve acı barındıran bir dünyayı yaratan gelgeç gönüllü, ahlaksız ve aptal bir tanrıya saygı duyayım?
İşte bunları söylerdim.

-Bu şekilde cennete girebileceğini düşünüyor musun gerçekten?

-Tabii ki hayır, ama zaten istemem. En azından onun bu yanlış şartlarına uymuş olarak girmek istemem.
Yani eğer ölsem ve karşımda tanrı yerine, Pluto'yu, Hades'i ve 12 Yunan tanrısını görsem o zaman onlarla anlaşabilirdim. Çünkü onlar içlerinde hiç ölümlülük yokmuş gibi, dönek değillermiş, anlaşılamaz değillermiş gibi davranmıyorlardı. Onlar kendilerini her şeyi gören, her şeyi bilen, en iyi, en hayırlı olarak sunmuyorlardı. Çünkü bu dünyayı yaratan tanrı - eğer bir tanrı tarafından yaratıldı ise- tam anlamıyla bir manyak ve tamamen bencil.
Tüm hayatımı dizlerimin üstünde ona teşekkür ederek mi geçirmeliyim? Ne tür bir varlık bunu ister? Evet dünya gerçekten çok harika ama aynı zamanda içinde tüm yaşam döngüsü Afrika'da çocukların gözlerine yumurtalarını bırakıp larvaların çocukların gözlerini içeriden dışarıya doğru yemesine sebebiyet veren ve onları kör eden böcekler de barındırıyor. Yahu neden? Bunu bize neden yapıyor? Gerçekten böyle bir hastalıklı yaşam döngüsünün olmadığı bir dünya yaratamıyor mu?

Bu kabul edilemez. Bunu kabul etmeyin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder