Saygı ve sevgi doğru orantısı.
Bu konu üzerinde bir küsür haftadır saatlerce düşündüm,konuyu anlayabildim diyebilirim.
İlk başta şunu konuşmamız gerek, hangisi hangisinin nedenidir. Sevdiğimiz insana mı saygı duyarız, saygı duyduğumuz insanı mı severiz.
Bunu kendi hayatımdan yola çıkarak kolayca cevaplayabilirim,ben -ve sanıyorum herkes- saygı duymadığı birini sevebilir, felsefi, sosyal, politik vs. görüşlerinin hiçbirine saygı duymadığınız bir insan gayet sevilebilir. bahsettiğim saygı salonunuzda oturan babaanenize gösterdiğiniz saygı değil yalnız. hürmetten ve görgüden dolayı var olan veya nedeni tecrübe olan bi saygı değil bu. yoksa elbet büyüklere saygı duyacağız. bu, karşıdaki insanın söylediklerinin zihninizde bıraktığı ağırlık ve izler.
Aksini düşünürsek, bence sevmediğiniz bir insana içten gelen bi saygı duymanız gerçekten zor,saygı nezaket sevgi ve karşıdakinin ağzından damlayan her cümleyi havada yakalama isteğini beraberinde getirir. insan sevmediği insanlara nezaket sevgi ve diğer unsuru göstermeyi istemez, gösteremez.bu yüzden şahsi fikrim olarak sevmediğine gerçek bir saygı duyulamaz.
Asıl düşünmemiz gereken,birbirine doğru oranla bağlı olduklarını-eğer sevgi saygısız da var olabiliyor ise-nasıl anlayabiliriz.
Bunu gündelik ilişkilerimize yorarak anlayabiliriz.
Yeni tanıştığınız insanlar -eğer gerçekten birazdan anlatacağım gibi değillerse- tanıştıktan sonra ilk tanıştığınız insanlar olmazlar. bunun nedeni ilk tanıştığınızda karşıdaki hakkında bilmediğiniz her şeyi beyninizin siz istemeseniz bile kendi doldurmasıdır. beyin bu bilmediklerinizi sizin için mükemmel şekilde doldurur, sizin gibi doldurur. bu yüzden herhangi bir arkadaşlık, büyük küçük, cinsel, sevgili ilişkisi, iki tarafında -eğer birbirlerini yeteri kadar tanımıyorlarsa- maksimum saygıyla başlar.
Tanıdıkça, doldurduğunuz kuytu köşeler başta boşalır, sonra gerçekleriyle dolar. hoşunuza gitmez ise dolanlar, karşıya duyduğunuz saygı hakkı sayılır derecede azalır.
Peki sevginin saygısız var olabileceğini biliyoruz, İlişkilerde sonradan bu saygı azalımı, sevgiyi etkiler mi ?
Etkiler, çünkü saygı duymadan sevdiğiniz insanlara başta zaten saygı duymadan sevmeyi göze alarak seversiniz. onların varlığı iyidir, sadece var oldukları için,katkıda bulundukları için değil.
Bu yüzden kademeli olarak saygı eksikliği yaşadığınız insanları sevmeniz ne kadar üzücüdür ki mümkün değildir.
Sevgi, saygıyla doğru orantılı ama eşit miktar veya zamanda tükenmez. saygı duymayı kestiğiniz insanları bir süre daha sevmeye devam edersiniz. bu tıpkı insanın yanlış kararlar verdiğini düşündüğü ama hayatı boyunca desteklediği politik partiye artık oy vermeme süreci gibidir,saygı duymayı kessede bir kaç seçim daha oy verebilir kimi insanlar, ama elbet oy verme kesilir.
Oy verme kesilir.
Sevgi biter.
Tam tersi sevginin kademeli olarak azaldığı bi durumda zaten saygıyı beraberinde götüreceğini, sevgisiz saygının var olamayacağını düşünmeye başladığımızdan beri biliyoruz, onu tartışma gereğimiz yok.
Sonuç olarak saygı sevgiden üstündür, olmalıdır,insan kendini, severken geliştirebilmelidir ki anlamsız hayatta mutlu olmaya yaklaşabilsin.aksi takdirde insanları evcil hayvanları sevdiğiniz gibi seversiniz, katkıda bulunmaz kişiliğinize.
Kesinlikle saygı duyabilmek için insanlara kriterlerinizi düşürmeyin, bu sizi saygı duyulmayacak insan haline sürükler. eğer kriterleriniz yüksekse ve şanssızsanız, hayatın hiç bir zaman iyi olmayacağını kabul edecek yüceliği gösterin.
Yaşantınızı tarayın, bu uzun gereksiz yazının örneklerini bulacaksınız eminim.
Ha bi de, shot oyunu yapılabilir, her saygı kelimesini gördüğünüzde bir shot, dikkat edin komaya girmeyin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder